Turuncu yaprakların düştüğü bir yol hayal ediyorum ben sonra. Yolun iki tarafına toplanmış, sarı ve turuncu yapraklar. Karanlık bir gece. Sokak lambaları bile yanmıyor. Hep orada yürüyormuş gibi, hep gidişler, hep gidişler. Hep oradan gidiyorsun. Yoksa ben miyim o giden ? Bilmiyorum. Acı ama bilmiyorum.
Hiç dumanlı bir fonda şarkı söyledin mi mesela ? Dinledin ama söyledin mi ? Duman göz kapaklarını yakarken hiç sessizliğe gömüldü mü kalbin ? Derinliklerinden gözlerine kadar acı akıttı mı ? Yüreğin, kafesinden kurtulmak istercesine göğsünü acıttı mı hiç ?
Sen hiç insan olmaya çalıştın mı ? Ardında bıraktıkların için üzülmeye çalıştın mı hiç ? En azından vicdanını rahatlatmak için, bir nebze olsun açı çekmeye çalıştın mı ? Kendi karanlığında boğulmadan önce, uğraş verecek misin benliğini yaşatmak için ? Gözlerini kapattığında rahat uyumak için kaç koyun saydın geceler boyunca ? Yoksa o koyunları da mı bırakıp gittin ?
Yağmur altında ıslanmayı sever misin ? Sevmessin sanırım. Makyajın akar. Geride bıraktıklarının yüreğinde bıraktığın yaşlar gelir aklına, sıkıntı verir. Gerçi bunları düşünüp sıkılır mısın ki sen hiç ? Boş ver düşünme bunları.. ama ıslan. Belki günahlarını temizlersin.

__________________________________
ki sen...