27 Eylül 2013 Cuma

engellenemeyen harry potter aşkı ** -dumbledore-

babadır, dededir, candır. gay may ayaklarını geçelim, ticari oyunlar bunlar. gelmiş geçmiş en baba karakterlerdendir. güven verir, o varsa kötü bir şey gelmez bizimkilerin başına dedirtir. ama bu bahsettiğim insan, kitapta anlatılandır. filmde değil. ha gambon'n oyunculuğuna değil lafım. lafım, ilk iki filmde harris'in muhteşem dumbledore yansımasını tatmış olan seyirciye, dumbledoru'u hiç anlamamış(kendisine anlatılmamış) olan dumbledore çakmasını karşımıza çıkaran yapımadır. 

ilk iki filmde aydın,bilge,über-kibar,sevecen,espritüel, soğukkanlı adamı yaşadık biz. allah rahmet eylesin ömrü yetmedi o ayrı mesele. ama sonuçta canlı yayın değil, izlemiyo musunuz yayınlamadan önce kardeşim. aslında 3.filmde yine iyiydi. 4.filmde "did ya puç yo neym to dı gablıt of faye" diyene kadar güzel gidiyodu. her neyse. bak her neyse dedim ama dayanamıcam. 5. filmde voldemortla düellosuna ne demeli. ulan voldemortun hayatı boyunca en çok korktuğu kişi bu adam. grindelwald mürver asaya sahip olduğu halde, onu yenmiş adam bu. bi burunsuz voldemortun karşısında o kadar ezilip büzülmemeliydi. demeyin yaşlandı falan, gayet yetersizdi işte. 6.filmde de biraz toparladı gibi düşünmek istiyorum. dumbledore bu sonuçta, hemen yelkenleri indiriyo insan. 

özetleyecek olursak, mutlak güç yolunda kız kardeşini kaybetmiş, mutlak barış yolunda harry'i doğru zamanda ölebilmesi için büyütmüş, hogwarts içinde arkasından iş çevirmediği bi merlin kulu kalmamıştır. (nerden geldi bu sinir anlamadım) (dumbledore'un askerleriyiz) (tontonum benim)