27 Eylül 2013 Cuma

-losing my religion-

hayal deryasında bir sandal oluyor insan bu şarkıyı dinlerken sanki.
gerçek dünya ile hayal dünyası arasındaki o büyük uçurum. bir oradayız, bir burada.

what if all these fantasies, come flailing around ?

her uyanışta da biliyor insan,
kendi hayallerinin uzandığı, o varlıkla yokluk arasındaki çizgiye yürüdüğünü.
sonunda örülmüş duvarlar, şeffaf bir perdenin arkasından görülen değişim parıltıları.
arkası sisli, ilerisi yağmurlu.

bir bir düşünüyor insan düşen her taneleri.
böyle küçük bir şeyin bu kadar acı vermesi normal mi ?
bazı şeyler hiç doğru değil.
ucu bucağı görünmeyen ıssız sokakların, kenarında köşesinde kalmış, kendine bile hayrı olmayan sokak lambaları gibi.

ve sonrasında,
the distance in your eyes.

ışığı ararken, yakınlara yürüdükçe uzayan, kararan bir yol.
hiç aydınlanmayacak bir gökyüzü,
hiç doğmayacak bir güneş gibi.
kara bulutlar basıyor tüm gündüzleri, geceleri.

yorulmadan yürümeye çalışıyor insan sonra.
zaten yorgun olduğunu unuturcasına.

hem zaten, -and i don't know if i can do it-

biriktirip doruğa ulaştığında ise,
ondan sonrası her neyse..

no i've said too much, i haven't said enough.


yes.