26 Eylül 2011 Pazartesi

Keşke Bil(me)seydin // ? ***

Ulaşamadım değil. Ulaşmıştım aslında. Evet, kesinlikle ulaştım ben sana. Hemde çok zaman önce... Ama yine de sıradan olmadın benim için. Her gün, her gece ertesi gün olacakları bildiğim halde merakla bekledim seni. Ağzından çıkacak her kelimeyi sabırsızca bekledim. Bir sürü planlar, hayaller, beklentiler... ve üstüne gelen onlarca,yüzlerce hayal kırıklıkları. Mutlulukları da unutmayalım. Az da olsa beni mutlu eden ufak tefek şeyler oldu. Olmadı değil. Kelebek ömürlü mutluluklarım... Sabrı, beklemeyi, aşkın körlüğünü, düşlerde yaşamayı seninle öğrendim. İçinden çıkamadığım yollarım oldun. Bütün doğrularım kayboldu seninle. Hangisi bizim için olumluysa, gerçek o oldu. Şüphe ilk defa gerçeklerden daha güzel geldi. Kesinlikleri sevemedim seninle. Ya sıfır yada birdir diyemedim. Karar veremedim, uygulayamadım, uzak kalamadım. Gözlerim görmese de her gece düşlerimde benimle beraberdin. Gülümseyerek bakardın. Rüzgarın,kokunu bana ulaştıramayacağı mesafede olsan da ben hep duydum kokunu yüreğimde. Gözlerimi her kapattığımda o can alıcı, içten, masum bakışların huzur verdi bana. Kelimeleri sevemedim ben seninle. Kelimeler içimi hiç anlatamadı sana. Kalbimden dilime gelene kadar hep değiştiler. Gözlerim anlatırdı aslında, derinlere inebilseydin. Sana baktığımda,hele ki yüzüne dokunduğumda gözlerim her şeyi anlatırdı. Bir süre sonra gözlerimde susar, kalbim deli gibi çığlık atmaya başlardı. Ellerin.. Tuttuğum anda her şeyi anlamsız kılan ellerin. Hiç bırakmak istemezdim. Bırakmak zorunda olduğumu bile bile... Elimde olsa, ellerini tutup, gözlerinin içine bakarak sevdiğimi haykırmak isterdim. Hiç bir zaman yapamadığım ve hiç bir zamanda yapamayacağım o şeyi yapmayı o kadar çok isterdim ki... Ama ne fark eder ki artık ? Gidiyorum... Sonumuzu bile bile gidiyorum sevgilim. Kal, gitme ! demen için neler vermezdim. Gitmemem için bir tek sebep olması için, yanında kalmak için neler vermezdim. Ama seninle birlikte kendimi öldürmek yerine, sensizlikle seni yaşatmayı seçtim ben. Belki bir gün umuduyla gidiyorum. Gözlerini, ha birde kokunu yanıma alıyorum. Bir gün karşılaşana kadar hep yanımda olacaklar. 

Aklımda cevabını alamadığım bir sürü sorular var. Mesela; seni bu denli sevdiğimi biliyor musun ? Bu güne kadar bunları bu şekliyle bilmemenin sebebi, netlikten korktuğum içindi. Olumsuz bir şey söylemene dayanamazdım. İçimden geldiği gibi davranamadığım tek insan oldun. Belki anlamışsındır, belki anlamamışsındır ama ben ikisi içinde çok özür dilerim. Eğer anladıysan, bugüne kadar geçiştirmişsin demektir ve ben bu istemediğin duyguları sana karşı hissettiğim için özür dilerim. Yok eğer anlamadıysan, bugüne kadar sana karşı olan hislerimi tümüyle sunamadığım için özür dilerim. Belki bildin, belki bilmedin ama sen çok uzun zamandır benim sevdiğim, sevgilim, her bi'şeyimdin. Öyle olmamanı çok istedim. Ama yapamadım işte. Sensizken seni yaşatmak çok zor, çok akıl dışı bir şey. Olsun. Ben böyle de mutlu olurum. Ama yine de gitmeden;

Son defa' görsem seni.,
Kaybolsam yüzünde...
Son defa, 
Yenilsem sana, hiç anlamasan da..
Son defa benim olsan, "uyansam yanında"...
______________________________________
S'onsuz Aşk...
(Buluşup o köprünün sonunda , ölelim kimsenin olmadığı o ıssız yerde.Gerçek anlamda bildiğimiz hayatın sonu bu işte. )